İdari Para Cezasının İptali Kulaçoğlu Hukuk Bürosu

İdari Para Cezasının İptali Kulaçoğlu Hukuk Bürosu

Ancak soruşturma yapanların önerisi disiplin amirini bağlayıcı nitelik taşımaz[357]. Soruşturma raporunun ceza vermeye yetkili amir ya da kurulları bağlamaması hukuki niteleme açısındandır. Disiplin cezası verecek kişi veya kurul bir raporun yetersiz olduğunu düşünüyorsa, yeniden soruşturma yapılmasını veya soruşturmanın derinleştirilmesini isteyebilir. Ancak usulüne uygun olarak düzenlenmiş bir rapordaki maddi verilerin disiplin cezası verecek kişi veya kurul tarafından göz ardı edilmesi de mümkün değildir[358]. Birinci Bölümde açıkladığımız üzere, ceza hukukunda kural olarak her suç oluşturan netice ayrı ayrı cezalandırılır. Ancak “suçların içtimaı” olarak adlandırılan bazı durumlarda bu ilkeye istisna getirilmiş, birden çok suç oluşturan neticeye rağmen failin bunlardan sadece birisi yönünden cezalandırılması kabul edilmiştir. Maddesine göre, işlediği bir fiil ile birden farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır.

  • Ayrıca kurumun red yazısındaki ifadelerin (sicillerin incelettirilemeyeceği) askeri sırla uzaktan yakından ilgisi olmadığı gibi, kurumla ilgili değil doğrudan davacıyla ilgilidir.
  • Bu süre geçirildikten sonra açılan davalar süre aşımı nedeniyle reddedilecektir.
  • Maddesi uyarınca, garnizon komutanı, garnizondaki tüm birlik ve kurumların disiplin amiridir.

Bu yüzden seri muhakeme usulünün teklif edilmesi amacıyla şüpheli hakkında ‘zorla getirme kararı verilemez’ ve ‘yakalama emri düzenlenemez.’ İradesini etkileyecek nitelikte kötü davranma, işkence, ilâç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapılamaz. Teklif kapsamı dışında, kanuna aykırı bir yarar vaat edilemez. Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delil olarak değerlendirilemez. Seri muhakeme usulü 7188 sayılı kanunun gerekçesinde; “şüphelinin daha az bir yaptırım beklentisi ile seri muhakeme usulünün uygulanmasını kabul etmesi üzerine, bir tarafta şüpheli diğer tarafta Savcılık ile hüküm ve denetim makamı olarak mahkemenin bulunduğu bir süreç” şeklinde tanımlanmıştır. İşyeri açma ve çalışma ruhsatı; ruhsat alarak işyeri açmak ve çalışmak için engeli bulunmayan işyerine verilen izrokucasino. Şartları taşıdığı halde işyeri ruhsatı talebinin reddedilmesi halinde, iptal davası açılması mümkündür. Bahse konu idari işlemin iptali davasından görevli ve yetkili mahkeme, ret kararını veren idarenin bağlı bulunduğu yerdeki İdare Mahkemeleridir. Konuya ilişkin detaylı bilgi almak için “İşyeri Ruhsat Talebinin Reddi Kararına İtiraz ve İptal Davası” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz. Geçici olarak faaliyetten men edilen veya işyeri ruhsatı iptal edilen işyeri hakkında tesis edilen bu işlem hukuka aykırıysa, işyeri sahibinin haksız yere zarara uğratıldığından bahsedilebilir. Bu durumda işyeri sahibi, işyerinin hukuka aykırı şekilde kapatıldığı süre zarfındaki gelir kaybının ve varsa başkaca zararlarının tazminini isteyebilir. Keza, işyeri sahibi, işyerinin hukuka aykırı işlemlerle kapatılması nedeniyle manevi olarak zarara uğradıysa, bu zararın tazminini de dava konusu edebilir. Mevzuatımız uyarınca, otel, pansiyon, lokanta ve bar gibi işletmeler, umuma açık istirahat ve eğlence yerleri sınıfında yer alır.

Bu nedenle faili doğrudan doğruya kendisi cezalandırmayıp disiplin mahkemesine sevk etmesi daha uygun olacaktır. Bu düzenlemeler esas alınarak hazırlanan Yönetmelik ile yüksek disiplin kurulu ve disiplin kurullarının kuruluş, üyelerinin görev süresi, görüşme ve karar usulü ile hangi memurlar hakkında karar verebilecekleri belirlenmiştir. Maddesinde, MSB’lığında yüksek disiplin kurulu, MSB’lığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıklarında birer disiplin kurulu kurulacağı; 4. Maddesinde, yüksek disiplin kurulunun kimlerden oluşacağı[304]; 21. Maddede, haklarında aylıktan kesme veya daha ağır disiplin cezası uygulanmış olanların, bu cezaları 657 SK’nun 133.

Bir talep için ödeme yapılmasının kabulü, daha sonraki zararları tazminat yoluyla alma ya da gönderi ile bağlantılı daha fazla tazminat talep etme hakkını sona erdirir. Paketleri TNT’ye bir paket konsolide eden firma üzerinden sunulan Gönderenler veya Alıcıların TNT’ye karşı yasal veya parasal olmayan tedbir hakkı bulunmamaktadır. 14.3 TNT’nin ödeyen taraf adına bir gümrük idaresine gümrük vergisi ve masraflar veya diğer ücretleri ödemesi halinde, ödeyen tarafa sabit bir ücrete veya avans olarak ödenen toplam tutarın bir yüzdesine dayalı olarak gümrük işlemleri hizmet bedeli tahakkuk edilecektir. Bu gümrük işlemleri hizmet bedeli, varış yeri ülkesine bağlı olarak farklılık gösterir. Yansıtılan gümrük hizmet ücreti hakkında daha fazla bilgi için tnt.com üzerindeki ‘ek hizmetler ve ek ücretler’ sayfasına bakın. 13.7 TNT bazı durumlarda, kendi takdirine bağlı olarak, TNT (veya TNT’nin seçtiği müşavir) dışında veya Gönderen tarafından gönderilen müşavir dışında atanmış bir gümrük müşavirini kullanma talimatlarını kabul edebilir. Her durumda, TNT (veya TNT’nin seçtiği müşavir), söz konusu diğer müşavirin belirlenememesi veya gümrük işlemlerini gerçekleştirmemesi ya da TNT’ye müşavirle ilgili eksiksiz bilgilerin (isim, adres, telefon numarası ve posta kodu dahil) sağlanmaması hallerinde Gönderinin gümrük işlemlerini kendisi gerçekleştirme hakkını saklı tutar. 13.4 Gönderilerin yanlış ya da eksik belgeler nedeniyle gümrük idaresi veya diğer kurumlarca tutulduğu durumlarda, TNT, alıcıya bildirimde bulunabilir. Yerel yasalar uyarınca Alıcı tarafından doğru bilgilerin veya dokümantasyonun sunulmasının zorunluğu olduğu ve Alıcının bu zorunluluğu TNT’nin belirleyebileceği makul bir süre içinde yerine getirememesi halinde, Gönderi yürürlükteki yasalar kapsamında teslim edilemeyen gönderi olarak değerlendirilebilecektir (bkz. 18. Bölüm (Teslim Edilemeyen Gönderiler)). Alıcının gerekli bilgi veya belgeleri temin edememesi ve yerel yasaların bu bilgi ve belgeleri gönderenden talep etmesi durumunda, TNT göndereni bilgilendirmeyi deneyebilir.

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler ve yargı kararları çerçevesinde, Disiplin Mahkemelerince verilen oda ve göz hapsi cezaları;  idari nitelikte olmayan, yargı organınca yargısal faaliyet sonucu verilen ve kişinin fiziki özgürlüğünün sınırlanması sonucunu doğuran yargısal kararlar olarak tanımlanabilir. Yaklaşık 50 yıl öncesinde ve o günün değer yargıları ve maddi koşulları gözetilerek verilen bu karar, kanaatimizce günümüzün değer yargılarıyla örtüşmemektedir. 21 gün boyunca sadece ekmek ve su ile beslenmek  belli aralıklarla normal öğün verilse dahi)  kişinin sağlıklı yaşama hakkının ihlali olduğu gibi, aç bırakma çağımızın ceza yöntemleri arasında kabul edilemez. Katıksız hapis cezası niteliği itibariyle insan onuruna bağdaşmayan eziyet verici bir cezadır. Bu ceza 4551 sayılı yasa ile  yürürlükten kaldırılmıştır. Askerlerin sivillerden farkı, gerektiğinde vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda bilerek ve isteyerek yaşama hakkından vazgeçme mecburiyetinin olmasıdır[500]. Bu husus, 211 sayılı İç Hizmet Kanunu’nun 37.maddesinde metni verilen askerlik yemininde ve 39. Bunun yaptırımı olarak da Askeri Ceza Kanunu’na, vazife ve hizmette şahsi tehlike korkusunun cezayı hafifletmeyeceğine ilişkin bir hüküm konmuştur (m. 46/1). Yasaya uygun olarak tutuklama yapılması veya yasaya uygun olarak tutuklu bulunan bir kişinin kaçmasının önlenmesi için, olayın özel niteliğine göre, kuvvete başvurma “mutlak zorunluluk” haline gelmiş ve kuvvete başvurmanın sonucu olarak tutuklanmak istenen veya kaçmaya kalkışan kişi ölmüşse, sözleşmenin 2. Maddesinde bu durum yaşama hakkının ihlali niteliğinde görülmemiş, hukuka aykırı bir davranış sayılmamıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine anayasal hatta anayasaüstü değer veren diğer bir yazar da Yüzbaşıoğlu’dur.

Benzer bir davada disiplin amiri tarafından disiplin suçu teşkil eden eylemin kanundaki karşılığı madde numarası yerine, askeri mahkemenin görev alanında giren bir suçun madde numarası yazılmıştır. AYİM, disiplin ceza kararlarının tebliğ edilmemesini tek başına ağır ve bariz bir hukuka aykırılık olarak görmemektedir. Kanaatimizce bu karar gerekçesine de katılmak mümkün değildir. Kararda AİHM kararının kişisel olduğu, muhatabının da idari makamlar olduğu, AİHM kararına dayanılarak yargısal denetim yapılamayacağı belirtilmektedir. Halbuki oda hapsi cezasının kişi özgürlüğünü sınırlayan bir ceza olduğu sonucuna, sadece AİHM’nin yorumu ile değil, AsCK’nun 19., 21. İç hukukumuz oda ve göz hapsi cezalarını hürriyeti bağlayıcı ceza olarak kabul etmiştir. Maddesi gereği Sözleşmeye aykırı şekilde özgürlüğü sınırlanan kişilerin mahkemeye başvurma hakları bulunmaktadır. AYİM bu kararında adeta çatışmanın, iç hukuk normlarıyla AİHM’nin yorumu arasında olduğunu ve AİHM’nin yorumunun iç hukuk normlarını etkisiz kılamayacağını ifade etmektedir. Maddesini hiç dikkate almayarak hatalı bir sonuca ulaşmıştır.

İptal davaları kişilerin kendi yararlarına sonuç almalarını amaçlamakla birlikte genelde hukuka uygunluğu sağlayarak kamu yararını gerçekleştirir…”[806] şeklindeki yorumlarıyla, yargı güvencesinin Hukuk Devleti ilkesinin en önemli unsuru olduğu vurgulanmaktadır. Hukuk düzenimiz bakımından, bu güvence Anayasanın 125 nci maddesinde ifadesini bulmaktadır. Fıkraları, oda hapsi cezası nedeniyle özgürlüğün sınırlandırılmasında mahkemeye başvuru hakkı tanımışken, 1602 sayılı AYİM Kanununun 21. Disiplin amirlerince verilen diğer disiplin cezalarının kişi özgürlüğünü sınırlayıcı bir niteliği bulunmadığından bir çatışma söz konusu değil ise de, oda hapsi disiplin cezası yönünden kanun-sözleşme çatışması bulunduğu, bu çatışmanın da Anayasanın 90. Maddesi gereği kanun ihmal edilerek doğrudan sözleşme hükümlerin uygulanması suretiyle çözüleceğinde tereddüt bulunmamaktadır. Asker kişiler hakkında uygulanan disiplin cezaları, eylemlerin niteliğine göre “disiplin suçları” ve “disiplin tecavüzleri”  olarak ikiye ayrılmaktadır.[722] Askeri kişilerin işledikleri disiplin tecavüzleri nedeniyle askeri amir tarafından 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu 171. Maddesine ek cetvelde belirtilen yetki dahilinde cezalandırılmaları söz konusu olacaktır. Bu cezalar doğrudan suçu işleyen asker kişinin amiri tarafından verildiği ve icrai nitelikte, teknik açıdan idari bir işlem olduğu için denetlenebilir işlemdir[723]. Maddesi ve bu maddedeki takdir yetkisine dayanılmak suretiyle getirilen 1602 Sayılı Kanunun 21. Maddesi uyarınca Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin yargı denetimi dışındadır.

Leave a comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *